Kontrollü düşünmenin bir amacı otomatik düşünmenin denetim ve dengesini sağlamaktır. Tıpkı bir uçak pilotunun istenmeyen bir durumda uçağı otomatik pilottan kendi kontrolüne alması gibi, kontrollü düşünme sıra dışı olaylar meydana geldiğinde denetimi ele alır. Aklımıza gelebilecek ilk soru ise, insanlar hatalarını düzeltmede ne kadar başarılı ve daha iyi düşünmenin yolları nelerdir?
Bu yöndeki görüşlerden birisi, insanları akıl yürütme yetenekleri konusunda daha alçak gönüllü olmaya yönlendirmektedir. Çoğu zaman vardığımız yargılara, olması gerekenden daha fazla güven duyarız. Bir örnekle açıklarsak öğretmenler, erkek öğrencilerin, kız öğrencilere göre daha yetenekli olduğuna gereğinden fazla güvenirler. Bunun sonucunda, insanların çıkarım gücünü geliştirmeye çalışan herkesin karşısına aşırı güven engeli çıkmaktadır. Hemen hemen her insan akıl yürütme seçeneklerinin olduğu haliyle yeterince iyi olduğunu ve buna bağlı olarak iyileştirici bir hamleye gerek duymaz. O halde şunu da söyleyebiliriz, diğer bir yaklaşımda aşırı güven üzerinde durmak, insanları yanlış düşünüyor olabilecekleri bir konu hususunda ikna etmeye çalışmak olacaktır.
Bu uygulamayı seçen bazı araştırmacıların başlarına geldiği gibi, insanları kendi bakış açılarının tam tersini düşünmelerinin mümkün olduğunu görürler. İnsanlar dünyanın farklı bir şekilde yorumlanmasının da mümkün olduğunca olanaklı görürler. Bunun sonucunda ise vardıkları yargılarda daha az hataya düşerler.
Bir diğer yaklaşım ise, gündelik hayatta uygulayacaklarını düşünerek, insanlara doğru akıl yürütmeyi öğretip bazı istatistiksel ve yöntem bilimsel ilkelerin doğrudan öğretmektir. Bu ilkelerin çoğu ise zaten istatistik ve araştırma deseni derslerinde ders olarak gösterilmektedir.
Birden fazla çalışma bir çok soruya cesaret verici yanıtlarla sonuçlanmış, insanların akıl yürütme süreçlerinin üniversite istatistik dersleri, araştırma desene üzerine lisans üstü düzeyinde eğitim hatta kısa süreli tek seferlik derslerle bile geliştirilebileceğini ortaya konmuştur.
Örneğin Psikolog Richard Nisbett ve meslek arkadaşları, üniversite düzeyinde alınan farklı eğitimlerin gündelik sorunları üzerine istatistiksel ve yöntem bilimsel akıl yürütmeyi de kapsayan düşünme biçimlerini nasıl etkilediklerini araştırmışlardır. Deneye katılan insanların küçük bilgi örneklerinden nasıl genelleme yapacakları ile ilgili anlayışlarında olduğu gibi tam da bizim üstünde durduğumuz akıl yürütme biçimidir.