Kahramanmaraş ilinde ilk müzecilik faaliyeti 1947 yılında başlamıştır. Bu yıllarda müze binası olarak Taş Medresesi kullanılmıştır. İlk başlarda daha çok depo olarak faaliyet gösteren müze ilerleyen yıllarda eserlerin çoğalması ile faaliyetini geliştirmiştir. Bu gelişimin devinimi o kadar fazlalaşmıştır ki, 1961 yılına gelindiğinde müze binasının, Kahramanmaraş Kalesi üzerindeki binalardan birine taşınmasına karar verilmiştir.
Ancak bu binanın da, Kahramanmaraş ve çevresi gibi arkeolojik olarak oldukça zengin buluntular ortaya koyan bir coğrafyada yeterli olması mümkün değildi. 1970 yılında yeni bir müze binası ihtiyacı doğdu ve Azerbaycan Bulvarı üzerinde yeni müze binasının yapımına başlandı. 1975 yılına gelindiğinde de yeni müze binasına eserler taşınarak, teşhire açıldı.
Kahramanmaraş Müzesi’nde sırasıyla şu salonlar bulunur.
Arkeoloji k Eserler Salonu
Müzenin bu seksiyonunda, arkeolojik kazılar sonucu gün yüzüne çıkartılmış eserler kronolojik bir hesap gözetilerek sergilenir. Bu bölümdeki ilk vitrinlerde prehistorik yerleşim yerlerinde yapılan kazılarda açığa çıkartılan kemik ve taştan yapılmış aletler ile ilerleyen dönemlerde pişmiş topraktan yapılan çanak çömlek parçaları sergilenir. Daha sonra Hitit, Geç Hitit dönemine ait heykelcikler ile yine seramik kaplar bu vitrinleri takip eder.
Günümüze daha yakın dönemlere gelindiğinde, Hellenistik, Roma ve Bizans dönemlerine tarihlenen figürinler, iğneler, fibula dediğimiz bugünkü çengelli iğneye benzer bir alet, yine seramik kaplar, camdan yapılmış vazo ve göz yaşı şişeleri gibi malzemelerin yanı sıra; değerli madenden yapılmış süs eşyaları da bu bölümde bulunur.
Bu bölümün en çok dikkat çeken eserlerinden birisi ise, Türkoğlu İlçesi sınırları içerisinde bulunan Gavur Gölü mevkiinde bulunmuş olan, Prehistorik dönemlerde yaşamış olan iki filin iskeletidir.
Taş Eserler Salonu
Kahramanmaraş ve çevresi, özellikle Hitit İmparatorluğu yıkıldıktan sonra onların parçalarının devam ettirdiği Geç Hitit döneminde oldukça önemli bir merkezdi. Bu sebeple, bu coğrafyada Geç Hitit döneminden kalma birçok eser bulunmaktaydı. Bu eserlerin başında da mezar stelleri gelir. Bu stellerin üzerindeki kabartmalar ve tasvirler oldukça büyük önem taşır.
Kahramanmaraş Müzesi’nin bu seksiyonunda stellerden başka, Asur Kralı 3. Adad Nirari tarafından yazılmış, çivi yazılı sınır taşı da önemli eserler arasındadır.
Etnografya Salonu
Müzenin bu bölümünde, Kahramanmaraş ve çevresinden getirilen etnografik eserler sergilenmektedir. Bu eserler arasında kumaş üzerine işlemeler bulunan kadın ve erkek giysileri, ziynet eşyaları ve silahlar sayılabilir.
Bunun dışında sedef kakmalı çerçeveler, işlemeli gümüş ve sedef kakma süs kutuları, saat ve saat köstekleri, tespihler ile el yazması kitaplar da bu seksiyonun önemli eserleri arasındadır. Ayrıca İslami dönem Anadolu’sunda basılmış sikkeler de bu salonda teşhir edilir.
Müzenin revak kısmında ise taş eserlerin sergilenmesine devam edilir. Bu seksiyonda Geç Hitit dönemine tarihlenen iki mezar taşı ve iki kral heykeli bulunur.
Müzenin bahçesinde ise, Roma dönemine tarihlenen yazıtlı lahitler bulunur. Bunun dışında mimari öğelerin en süslülerinden birisi olan kompozit sütun başlıkları ile yine Geç Hitit dönemine tarihlenen bir takım taş eserler de bu bölümde sergilenir. Bu bölümün en dikkat çeken eserlerinden birisi ise Şevdilli Köyü’nden getirilen Hitit dönemine tarihlenen aslan heykelidir.
Kahramanmaraş Müzesi’ne Nasıl Gidilir?
Azerbaycan Bulvarı üzerine kurulmuş olan müze oldukça merkezi bir konumdadır. 12 Şubat Stadyumunun iki sokak aşağısında bulunan müzeye ulaşım belediye otobüsleri ve minibüsleri ile sağlanmaktadır.
Pazartesi hariç haftanın her günü 7:30 ile 17:00 arası açık olan müze, bölgenin tarihini merak eden ziyaretçilerini bekliyor.