Dredd 3D / Yargıç Dredd 3D 1977’ den beri yayınlanan kült bir çizgi roman uyarlaması. Kıyamet sonrası Amerika’ da geçen olaylar, kıtanın doğu yakasında ki Mega Şehir Bir adında, 800 milyon nüfuslu kentte geçiyor. Sinemalara ilk kez 1995’ de Yargıç Dredd’i Sylvester Stallone’ in canlandırdığı uyarlamayla gelmişti. Film çok temiz ve renkli bulunmuş en çok eleştiri alan yanlarından biri de Yargıç Dredd’ in dış görünüşü ve kaskını çıkarmasıydı. Yeniden çevrimde yönetmen koltuğuna Sam Raimi (Örümcek Adam) geçerken, Yargıç Dredd’i Karl Urban (Star Trek), Çaylak yargıç yardımcısı Anderson’unu Olivia Thirlby (Juno) canlandırırken, filmin senaristliğini Kumsal ve 28 Gün Sonra filmlerinin de senaryosunu yazan Alex Gurland yer alıyor.
Kıyamet sonrasını anlatan bu seride, nüfus yoğun ve yaşanabilir alan kısıtlı olduğundan yargı sistemi değişmiştir. Bu dünya tam bir polis devletidir. Yargıçlar hem yargıç, hem jüri, hem de cellâttır. Ağır bir ceza sistemi uygulanır; yere çöp atmak 6 ay, grafitti yapmak 5 seneden başlar. Yargıçlar bu hukuku uygulamak için küçük yaşlardan itibaren eğitilirler. Bu sert adalet anlayışı çoğu yargıcı merhametsiz kılmıştır ama Dredd adildir ama adaleti kanunları çiğnemez. Yargıçların özel hayatı yoktur. Yargıçlar sadece erkeklerden seçilmez kadın ve ya erkek olabilirler. Bu Dünya’da yargıçların her sözü kanun, yaptıkları hükümdür.
BaşYargıç birgün Dredd ve Anderson’a üç kişinin öldürüldüğü bir vakayı verir. Cesetlerin derileri soyulmuş ve Mega Şehir Bir’in en güçlü çetelerinden Ma-Ma (Lena Headey)’nın yönettiği dev Peach Trees Binası’nın üst katlarından aşağı atılmıştır. 200 katlı ve tüm katları çete üyeleriyle dolu bu binada sıkışan iki Yargıç ölüm kalım mücadelesi vererek, Adaleti sağlamaya çalışacaklardır.
Ma-Ma’nın piyasaya sürdüğü ve kullananların gerçekliği normalin %1’i oranı hızda algıladığı Slo-Mo isimli yeni uyuşturucuyu kullananların gözünden aktarılan sahneler yavaş çekimleri kullanmak için hem bir neden yaratmış, hem de 3D en verimli kullanıldığı sahneler olmuş.