Okul ve kreş dönemleri başladığında bit salgınları ebeveynlerin kabus’u olabilmektedir. Temizliğe düşkün hassas ebeveynler bitle alakalı bir şey duyar duymaz tepkisel olarak kaşınmaktadırlar. Fakat adını bile duyduğumuzda irkildiğimiz bitler acı bir gerçektir. Bitler hayatiyetlerini devam ettirebilmek için insanlara ihtiyaç duyarlar. Yetişkin bir bit insan kafa derisine yapışarak kan emmektedir. Kan emdiği noktalara da yumurtalarını bırakarak üremesini devam ettirir. Bu yumurtalardan çıkan bit yavrularına sirke denir. Sirkeler saça tutunur. Bu tutunma çok güçlüdür. Saç taransa bile sirkeler saçtan ayrılmazlar. Bitler kafa derisini emerken bırakmış oldukları salyalar deride alerjiye sebebiyet verir. Buda insanların kafasını yırtarcasına kaşımasına neden olur. Bitler saçlı deride bir ay kadar canlı kalırlar. Bulunduğu yeri terk ettiğin de ise yaklaşık kırk sekiz saat içerisinde ölürler. Bitler pireler gibi uçamaz ve zıplayamazlar. Fakat yakın temas ile saçtan saça geçe bilirler. Bitlerin bir insandan diğerine geçmesinde saç tarakları, tokalar, oyuncaklar, şapka ve bereler sebep olurlar. Bu sebeple çocukların bu tür eşya ve oyuncaklarını paylaşırken daha dikkatli olmalarını tembihlemek gerekir. Bir bünyede bitler yerleşmişse onları görebilmek mümkündür. Daha çok sirkeleri yakalamak basittir. Bitler kulak arkalarında, ensede ve saç diplerinde yaşarlar.
Bitlerle mücadele tam teşekküllü bir çalışma ister. Okullarda ve kreşlerde teşhis edilen bit vakalarında tedavi şekli genellikle umumidir. Böyle kolektif bir çalışma bitle mücadelede istenilen neticenin elde edilmesini sağlayacaktır. Görüldüğü her hangi bir yerde yapılacak ilk iş, orda bulunan diğer insanlarla birlikte tedaviye başlanılmasıdır. Bitle mücadelede hekimin tavsiye ettiği tedavi şekliyle saçtaki canlı sirkeleri yok ederken bununla beraber özel yapılmış taraklar kullanılmalıdır. Saçta bulunan sirkeler olgunlaştıktan sonra canlı bitler haline geçeceğinden tedavi özenle ve dikkatle çok iyi takip edilerek yapılmalıdır.