Türklerle ilgili yazılı ve en etkili kayıtlar milattan önce 220 yılını işaret etmektedir. Bu da Teoman Yabgu’nun var olduğu dönemlere rastlamaktadır ki Çin kaynaklarında son dönemlerde açık açık belirtilmesi üzerine tarihçiler tarafından ittifakla kabul edilmiştir. Yine Çin kaynaklarından çıkarılan bu kırıntı bilgilerin yetersiz olması sebebiyle gerçek Türk tarihinin ortaya çıkarılmasına şuan ki durumda ihtimal yoktur.
Bu imkan belki ilerleyen yıllarda karşımıza çıkacak olguların başında yer alacaktır. Bir diğer değişle Çin kaynakları tam anlamıyla taranmış değildir. Nitekim bundan yüz yıl öncesine kadar Göktürk Kitabeleri ve Divanu Lügati’t Türk gibi, Türk tarih ve edebiyatının en muazzam iki eserinin keşfedileceği ve Türklük hakkında bilgilerin yeniden derleneceği ve artırılacağı hayal dahi edilemiyordu. Nitekim bundan sonra da çeşitli vesikaların bulunacağı veya da ortaya çıkacağı aşikardır.
Teoman’ın Hun Devleti’nin ilk hükümdarı olmadığı gün gibi açıktır. Atalarının da Yabgu olması Türk geleneklerinin başlıca adetleri arasında yer alır. Fakat bugün için Teoman’dan öncesine dair bir şeyler söylemek son derece yanlış ve yetersiz olur. Çinliler Hunlulara Hiungnu demişlerdir.
Bu bilgiye ilk kez Çin kaynaklarına dayanan ve Milattan Önce 318 yılına uazanan barış antlaşması ile tanıklık ediyoruz. Yine bu antlaşmaya göre Teoman’ın o gün ki isminin Tuman olması da kuvvetle muhtemel bir gerçektir. Bu durumu ancak Göktürkler zamanın da anlayabiliyoruz zira ilk kez Göktürkler ile birlikte isimlerin nasıl telaffuz edildiği ortaya çıkmıştır. Teoman Yabgu ile Türkler’in yalnız tarih çağına girmekle kalmıyoruz, M.Ö. 220 yılı Büyük Türk Hakanlığı dediğimiz ebedi Türk devletinin de başlangıcı kabul ediyoruz.
Türkler bir çok kere birden fazla imparatorluğu yönetme şerefine nail olmuşlarsa da, gün sürekli olarak Doğu’dan batıya olarak kaymıştır. Hun Hanedanlığı Osmanlılardan sonra bütün Türk hanedanları içerisinde en çok iktidarda kalanıdır. Teoman ile başlamakla beraber M.S. 216 yılına kadar Hun Hanedanlığı’nın saltanatı 436 yıl sürmüştür. Türk kavimlerini ilk kez bir araya toplama başarısı gösteren bu hanedanlık, Türk tarihi bakımından son derece önemli bir işi gerçekleştirme şerefine erişmiştir.
Nitekim ilk Türk hanedanları mensup oldukları ailelerin isimleri ile anılmışlardır. Bu şekilde bakıldığında Hunlar gibi Aparlar ve Göktürkler de hem kabile hem de hanedan isimleridir.
Hanedan ne zaman ki iktidardan düşerse aile de iktidardan elini ayağını çekmiştir. Kısaca belirtmek gerekirse İslam Öncesi Türk tarihi bu şekilde gelişmiştir. Türk Hanedanlıklarında önce başta ki hanedana Yabgu, sonradan ise Kağan, Hakan gibi sıfatlar ve isimler kullanmıştır. Yalnızca Hun İmparatorluğu’nda “Yabgu” ismi sıklıkla kullanılmıştır.