Birey olarak yaş sınırlaması olmadan hayatın her aşamasında alınan birçok eğitim bulunuyor. Bu eğitimler içerisinde akademik olarak sayabileceğimiz okul eğitimleri ön sıralardadır. Okul eğitimlerinde genel yapı ezberleme yönünde olsa da eğitimin ezber olmadığını kanıtlayan birçok uzman vardır. Ezber eğitimler bireyin beyninde kalır ve kullanılmadıkça bir süre sonra kaybolur. Kalıcı eğitim olarak adlandırılan pekiştirilmiş bilgi ise ne kadar kullanılması önemli olmadan istenilen süre boyunca hatırlanabilir ve kullanılır. Eğitim merkezleri olarak adlandırılan okullarda kalıcı bilgi edinebilmek için birçok metot vardır. Bu metotlar içerisinde en yararlı olanı not tutmak olarak belirtilir.
Bilgi yazılırken iç ses tarafından pekiştirilerek okunması kalıcı özelliğinin aktifleşmesini sağlar. Özellikle kopya olarak hazırlanan kâğıtlardaki bilgilerin sınav sırasında akılda kalması ve o kâğıda bakmadan sorunun cevaplanması bu konuya örnek olarak gösterilebilir. Not tutmak veya yazarak çalışmak bilginin beyin içerisinde yer edinmesini kolaylaştırır. İç ses olarak adlandırılan ve insanın beynine doğrudan etki eden düşünce bütünü bilginin kodlanmasını ve gerekli olduğu takdirde ilgili komutu kullanarak çağırılmasını sağlar. Bilim adamları tarafından deneyler yapılan öğrenme güdüsü bilginin nasıl kodlandığının önemli olduğunu belirtmektedir. Kodlama genel olarak yazısal pekiştirmelere bağlıdır. Akademik hayatı boyunca sadece derslerde not tutarak başarılı olan birçok kişi gösterilebilir. Bu kişiler çok zeki oldukları için değil beyne giden bilgiyi iyi pekiştirdikleri ve kodlama bütüne soktukları için başarılıdır.
Sonuç olarak not tutmak veya yazılı olarak çalışmak beyne bilginin en iyi saklandığı metotlardandır. Çocuğunuzun akademik kariyerinde hızlı öğrenme ve kalıcı bilgi özelliklerine sahip olmasını istiyorsanız not tutma alışkanlığını edindirmelisiniz.
not tutmak benim için konuyu daha akılda kalıcı kılıyor, o yüzden önemli, hatta sınavlara çalışırken bile yazarak çalışırdım ben