Haçlı Seferleri'nin terim olarak anlamı, 11. ve 13. yüzyıllar arasında Hıristiyan aleminin İslam topraklarına düzenlediği seferlere verilen genel addır. Bu seferlerin çok çeşitli nedenleri bulunmakla birlikte en temel nedeni Kudüs'ü ele geçirmektir. Haçlı seferlerinin nedenlerine aşağıda değineceğiz. Özelde ise Haçlı seferi dendiğinde Osmanlı Devleti dönemi de dahil olmak üzere birleşmiş Hıristiyan güçleriyle İslam ülkelerinin yaptığı savaşlar akla gelir. Bu anlamda 1444 Varna Savaşı bir haçlı seferidir. Ancak tüm dünyada kabul edilen 9 haçlı seferi vardır. Bu seferler:
- Birinci Haçlı Seferi 1096-1099 (Başarılı olan tek sefer)
- İkinci Haçlı Seferi 1147-1149
- Üçüncü Haçlı Seferi 1189–1192
- Dördüncü Haçlı Seferi 1200–1204
- Çocuk Haçlı Seferleri 1212
- Beşinci Haçlı Seferi 1217–1221
- Altıncı Haçlı Seferi 1228–1229
- Yedinci Haçlı Seferi 1248–1254
- Sekizinci Haçlı Seferi 1268–1270
- Dokuzuncu Haçlı Seferi 1271–1272 (bu seferi gelişimi ve sonucu açısından Haçlı Seferi saymayanlar vardır)
Haçlı Seferleri'nin Nedenleri
Haçlı Seferleri’nin nedeni olarak, tüm Avrupa'da, Kudüs'ü kafirin elinden kurtarmak olarak gösterilse de aslında çok daha farklı ve önemli sebepleri bulunmakta. Bu sebepler:
Ticari Kaygılar:
En önemli sebebi budur. Avrupa Hıristiyanlığı asyadan gelen malların Ortadoğu Müslümanları vasıtasıyla Avrupa topraklarına taşınmasından rahatsızdılar. Onlar bu mallara ilk elden sahip olmak ve daha çok kâr etmek istiyorlardı.
Dini Nedenler:
A- Başka bir neden Hıristiyanlık inancı gereğince Hz İsa'nın Kudüs'te doğması oradan göğe yükselmesi gibi nedenlerden dolayı Kudüs ve Filistin bölgesinin Hıristiyanlar için kutsal olması, bu kutsal toprakların Müslümanlardan alınmak istenmesi.
B- Papalık ve kilise ortaçağda çok güçlüydü. Çok geniş topraklara sahiptiler ve endüljans geleneği vardı (Endüljans:Cennetten arsa satılması) Papaların cennetten toprak vaatleri, Haçlı Seferleri'ne katılımı en üst düzeye ulaştırmıştır.
C- Kilisenin elindeki gücü kaybetmemesinin en kolay yolu kafirleri kilisenin örgütlemesiyle yenmekti. Kilise, gücünü artırmak ve korumak için Haçlı Seferleri'ni teşvik etti.
Kluni Tarikatının Faaliyetleri: Avrupa'da radikal bir hristiyan tarikatı olan Klunilerin Hristiyanların, müslümanlarla savaşırlarsa cennete gideceklerini söyleyerek taraftar toplaması…
Anadolu Selçuklu Devleti'nin Bizansı Tehdit Etmesi: Anadolu Selçuklu Devleti, Anadolu'da hızla yayılmış tüm kıyıları ele geçirmiş, Miryokefalon ile Bizans'ın Selçukluları Anadolu'dan atma ümidi tamamıyla kaybolmuştur. Bizans tek başına Türkiye Selçuklu Devleti'ni durduramayınca Avrupa'dan ve Papadan yardım istemiştir.
Derebeylerinin İhtirasları: Avrupa ortaçağında yönetim biçimi feodalite idi. Feodal Beyler zenginliklerini artırmak, maceradan maceraya atılmak ve ün kazanmak istiyorlardı.
Avrupa Halkının Yoksulluğu: Avrupa'da halk yoksulluk içindeydi. Feodal beyler, asiller ve din adamları dışında kalan büyük çoğunluk, sefalet ve ağır vergilerin kıskacı altında yaşıyordu Haçlı seferlerine katılarak zengin olmayı hayal ediyorlardı.
Efsane ve Mitler: Doğuya giden seyyahların yazdıkları eserlerde, altından saraylardan bahsetmeleri, çeşitli dini inanışlar halkın bu seferlere katılmasını kolaylaştırdı
Haçlı Seferleri'nin Sonuçları
Haçlı Seferleri'nin en önemlisi 1096 ve 1099 yılları arasında yapılan I. Haçlı Seferidir. Bu sefer 3 aşamadan meydana gelmiştir.
I. Aşama: I. Haçlı seferi'ne katılan yaklaşık 20 bin civarında köylü Piyer Lermit adlı bir keşişin komutası altında Anadolu'ya girdiler. Bunlar tamamıyla tecrübesiz hayalperest köylülerdi. Bu grup tamamıyla Anadolu Selçukluları tarafından yok edildi.
2. Aşama: Bu ordunun tamamı profesyonel askerlerden oluşan bir orduydu ve asiller tarafından yönetiliyordu. Bu nedenle bu orduya “Baronlar Ordusu” adı verilmiştir. Haçlı seferleri içinde başarılı olan tek grup budur. Bu grubun hareketi şu şekildedir. Ordu Balkanlardan İstanbul'a giriş yapmış. Bizans İmparatoruna, imparatorun kaybettiği toprakları aldıklarında iade etmek için söz vermişlerdir. İmparator, onların iaşe ihtiyaçlarını karşıladı ve yanlarına Peçenek Türklerinden oluşan kılavuz ve refakatçi ordular verdi. Bu ordu I. Kılıç Arslan'ın başkenti İznik'i ele geçirdi. Bundan sonra, Anadolu Selçuklu Sultanı I. Kılıçarslan gerilla taktiği ile Haçlıları Anadolu topraklarının dışına çıkana kadar takip etti. Vur kaç taktiği ile bu haçlı ordusunu iyice yıprattı. Haçlılar geçtikleri her yere zarar verdiler. Neredeyse tüm yiyecek ve su kaynaklarını tükettiler. İlk olarak Urfa'da bir haçlı kontluğu kurdular. Ardından Musul Atabeyliğini yenerek Kudüs önlerine geldiler. İçeriden Firuz adındaki bir hainin yardımıyla kaleyi ele geçirdiler. Fatimileri de yenerek Filistin'i tamamıyla ele geçirdiler. Kudüs şehrindeki tüm Müslümanları hatta Yahudileri katlettiler. Bu katliam o kadar büyük çaptaydı ki, bir çok Hıristiyan kaynağı Kudüs şehrinin sokaklarında Müslüman kanlarının ayak bileklerine kadar yükseldiğini yazmıştır. Hatta yiyecek bulamadıkları zaman Müslümanları öldürüp etlerini kutsayıp yemişlerdir. Bu işlere de papazlar öncülük etmiş etlerin yenmesinden dinen bir sakınca olmadığını açıklamışlardır.
3. aşama: I. Haçlı Seferi'nin üçüncü aşamasında Hıristiyanlar adeta hüsrana uğramışlardır. 3 dalga şeklinde Kudüs'e yardım için yola çıkmışlar, ancak bu 3 haçlı dalgasını da Anadolu Selçukluları yok etmiştir.
Haçlı Seferleri'nin geriye kalan 7'si başarısızlıkla sonuçlanmış Seferlerin bir çoğunda Anadolu Selçuklu Sultanları zaferler kazanmışlardır. 4. Haçlı Seferi de çok ilginç gelişmiştir
4. Haçlı Seferi: 4. Haçlı Seferi'nde amaç Kudüs'ü almak olmasına rağmen Latinler İstanbul'a girmişler, her yeri talan edip İstanbul'da bir Latin Krallığı kurmuşlardır. Okuyucularımızın aklına ” Hıristiyanlar neden bir başka Hıristiyan devlet olan Bizans'ı ele geçirdiler” şeklinde bir soru gelebilir! Bunun nedeni, Bizans ile Avrupa'nın mezheplerinin farklı olmasıdır. Çünkü o dönemde Avrupa'da mezhep çatışmaları yaygındır.
1204'te Bizans'ın başına Franklar geçti. Katolik mezhebine mensup Latinler, Ortodoks Bizans'ı yönetmeye başladılar. Ancak İznik'e ve Trabzon'a kaçan Bizans Hanedanı 61 yıl sonra ülkelerine tekrar kavuştular
Uyarı: Tarihte çocukların katıldığı bir Haçlı seferi'nden bahsediliyor. Bu sefer maalesef yine papazların kışkırtmasıyla başlayan yaklaşık 30 bin civarında Hıristiyan çocuğun hayatını kaybetmesine yol açan bir seferdir. Venedikli baronlar tarafından köle olarak satılan, hadım edilen, açlıktan ölen bu çocukların bir çoğundan bir daha haber alınamamıştır.
Diğer Haçlı Seferleri, başarısızlıkla sonuçlandığı için ve bu makalemiz genel anlamda Haçlı Seferleri'nden bahsettiği için burada bahsetmeyip, ileride tüm Haçlı Seferlerini tek tek ayrıntılı olarak inceleyeceğiz.
Son Söz: Haçlı seferleri günümüz siyasi terminolojisine de girmiştir. Toplum olarak çok çabuk unuttuğumuz için bir noktayı hatırlatmak isteriz. 2001'de 11 Eylül saldırılarından sonra Başkan Bush, Afganistan ve Irak gibi ülkelere operasyonlar düzenleneceğinin sinyallerini vermiş ve bunun bir “Haçlı Seferi” olduğunu belirtmiştir. Gelen tepkiler üzerine bu söyleminden vazgeçmiştir. Avrupalının içinde her zaman bir “Haçlı Ruhu” taşıdığını bu örnekle anlatmak istedik. Savaşsız bir dünya tüm dünya halkları için en büyük başarıdır.