Osmanlı Devleti çok uluslu bir yapıya sahip bir imparatorluk olduğundan dolayı da içerisinde farklı inançlara ve düşüncelere sahip birçok insan bulunuyordu. Osmanlı Devleti son zamanlarında ekonomik bakımından çökmüş ve dış ülkelere borçlanmıştı. Eski gücünü kaybetmeye başlamış ve devletin içinde çıkan isyanlarda devleti olumsuz yönde etkilemeye başlamıştı. Bu yüzdende Osmanlı Devleti içersinde bulundurduğu gayrimüslimlerin isyan çıkartmasına son vermek ve kendilerini toparlamak için fırsat oluşturmak istemiştir. Bundan dolayı da gayrimüslim kişilere bazı ayrıcalıklar tanımıştır.
Bu ayrıcalıklar; gayrimüslim kişilerin askere gitme zorunluluğunun olmaması, gayrimüslim tüccarların can ve mal güvenliğinin sağlanması, gayrimüslimlerin devlet yönetiminde küçük makamlarda yer alabilmesi, vergilerde azaltma, Türk tüccarlar ile gayrimüslim tüccarların eşit haklara sahip olması gibi ayrıcalıklardır. Bu ayrıcalıkların verilmesi ile Osmanlı Devleti isyanların duracağını ve kendilerini toparlayabilmek için zaman kazanacağını düşünmüştür. Fakat bu kapitülasyonlar dönemin güçlü ve sömürgeci devletleri tarafından halkın kışkırtılması ve halkı silahlandırılması sebebiyle başarıya ulaşamamıştır. Osmanlı Devleti bu durumu göz önüne alarak gayrimüslimlere verdikleri kapitülasyonları daha da arttırma yoluna gitmiştir. Yeni verilen kapitülasyonlar ile gayrimüslim kişiler Osmanlı yönetiminde daha üst makamlara çıkmış ve gayrimüslimlerin Osmanlı halkına göre daha çok söz sahibi olmasına sebebiyet vermiştir. Bu durum Osmanlı Devletinin yıkılmasına sebep olan en büyük etmenlerdir. Çünkü bu kapitülasyonlar verilirken gerekli şartlar yerine getirilmediğinden ve kapitülasyonların kontrolü tam olarak yapılamadığından dolayı gayrimüslim kişiler Osmanlı halkına karşı cephe almıştır. Aynı zamanda Osmanlı yönetiminde yer alan gayrimüslim kişilerde yabancı devletlere bilgi sızdırmış ve Osmanlı Devletinin sırlarını yabancı devletlerin öğrenmesine sebep olmuştur.
Bazı gayrimüslimlerin yönetime karışmaları da iç karışıklıklara sebebiyet verdiğinden dolayı da Osmanlı hükümeti doğru kararlar verememiştir. Verilen bu kapitülasyonlar Tanzimat Fermanı ile az da azaltılmıştır. Fakat kesin olarak bu kapitülasyonların kaldırılışı Kurtuluş Savaşı bittikten sonra yapılan Lozan Barış Antlaşması ile sağlanmıştır.